Tayini Çıkan Hakim ve Savcılarımız
Tarih: 17.06.2013 | Okunma Sayısı: 3050
 
 

       Değerli Hukukçu Hakim, Savcı ve Avukat Meslektaşlarım

       Değerli konuklar, Adliyelerimizin kıymetli personelleri,

 

       Şırnak Barosu ve kendi adıma sizi saygı ile selamlıyor, Görev yerleri değişen hakim ve savcılarımız için düzenlediğimiz veda programına hoş geldiniz diyorum.

       Bugüne kadar birlikte çalıştığımız hakim ve savcı arkadaşlarımız Şırnak ili ve ilçelerinde görevlerini tamamladılar. Yeni görev yerlerinde başarılı çalışmalar sağlayacaklarını umuyoruz. Bundan sonraki hayatlarında da başarılar ve mutluluklar diliyoruz.

      Her zaman söylediğimiz bir söz var, hukukun ve hukukçunun ideolojisi olmaz. Hukuk kuralları herkese her şartta eşit uygulanmalıdır. Kişilerin hukuku ve kişilere, ırklara, dini inançlara göre demokrasi anlayışı terk edilirse, Türkiye gerçekten adil bir ülke olur. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk’un da söylediği gibi, “yargının işi yurdu ve ulusu kurtarmak değil, hukuku korumaktır.” Çünkü yurdu ve ulusu kurtarmak “siyasetin ve ordunun işi” dir. Son günlerde gündemi işgal eden “gezi parkı olayları” bizim yıllardır söylediklerimizin kanıtı olmuştur. Twitterda şöyle bir mesaj vardı. “Ben bu işi anlamadım, biz taş atıyoruz örgüt üyesi oluyoruz, İstanbul’dakiler taş atıyor demokrasi eylemcisi oluyor.” Çok da haksız sayılmaz değil mi? Bildiğiniz gibi Ankara’da bir mahkeme Kuğulu parkta olaylarda gözaltına alınan şahısları serbest bırakırken “bu tepki demokratik bir tepkidir” demiştir. Oysa buradan bakılınca görüntüler, Cizre’de, Silopi’de Şırnak’ta yaşananlardan çok da farklı değil. Hukuk normlarının ülkenin doğusunda farklı, batısında farklı uygulandığı inancı Kürtlerin kendilerini bu ülkenin vatandaşı olarak görmelerine engel olmaktadır.

            Hukuk ve demokrasi bu ülkenin çıkış noktasıdır. Bir ülkenin dünyada etkin ve kalıcı olabilmesi için adaletle yönetilmesi şarttır. Unutmayalım ki, hangi mevkide veya hangi statüde olursak olalım, bir gün hukuk mutlaka hepimize gerekecektir. Adil bir ülke, yurttaşların birlikte yaşama iradelerini özgürce ifade ettikleri çağdaş bir anayasada kendini bulur. Anayasa değişikliğini bu yüzden çok önemsiyor ve darbe anayasasının tümden değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz

      Biz hukukçuların ülke gündemini belirleyenler olduğumuz gerçektir ve olması gereken de budur. Bir ülkenin lider konumuna gelebilmesi için o ülkede eksiksiz demokrasinin uygulanması gerekmektedir. Türkiye kabuk değiştiriyor. Her değişim sancılı olur. Biz de bugün bu değişimin sancılarını yaşıyoruz. Kürt meselesinde çözüm için umut yaratan “barış süreci” ülkenin tabularına darbe indirmiştir. Mevcut düzenden sebeplenen pek çoklarının değişime ve dönüşüme karşı çıkmaları kaçınılmazdır. Tabuların kalktığı, konuşulmayanın konuşulmaya başlandığı bir ülkede değişimin önünde kimsenin durması mümkün değildir. Biz hukukçulara düşen, bu değişimde yerimizi almak ve katkı sunmaktır. Hukukçular hukuk normları ve hukukun evrensel değerleri çerçevesinde kalmalı ve karar vermelidir. Toplumda bu değerlerin dışına çıkmak isteyen kişi ve kuruluşları bu çerçeveye çekmek ve orada tutmak hukukçuların görevidir.

         İnsan ve adalet söz konusu olduğunda geri kalan her şeyin teferruat olduğu bir dünya dileğiyle, hepinize tekrar hoş geldiniz diyor ve iyi eğlenceler diliyorum. 14.06.2013   

 
 
 
 
 
 
 
 
 
23.11.2024
AV. ABDULLAH FINDIK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.