CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
CİZRE
TALEPTE BULUNAN : Şırnak Baro Başkanlığı- adına
1- Av. Mehmet Nurullah UNAN
2- Av. Rojhat DİLSİZ
3- Av. Filiz ÖLMEZ
ŞÜPHELİ(LER) : 1- Ali İhsan SU -Şırnak Valisi
2- Ahmet ADANUR- Cizre Kaymakamı
3- 04.09.2015-12.09.2015 arasında görev alan ve yapılacak olan araştırma ve incelemeler neticesinde hukuka aykırı faaliyetleri tespit edilecek olan kolluk güçleri.
KONU : 04.09.2015-12.09.2015 tarihleri arasında Cizre ilçesinde verilen sokağa çıkma kararına istinaden yaşanan hukuksuzlara ilişkin yukarıda isimleri yazılı olan ve yapılacak araştırmalar neticesinde isimleri belirlenecek olan kamu görevlileri hakkında soruşturma açılarak gerekli tüm yasal işlemlerin yapılması talebimizdir.
AÇIKLAMALAR:
04.09.2015 Günü Şırnak Valiliği tarafından Cizre ilçesinde 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi gereğince sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Anılan yasanın ilgili maddesine göre “ il sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır. Bu hususta alınan ve ilan olunan karar ve tedbirlere uymayanlar hakkında 66 ıncı madde hükmü uygulanır” denmektedir.
Şırnak Valiliğinin vermiş olduğu bu karar neticesinde Cizre ilçesinde 9 gün boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, 21 vatandaşımızın ölümüne, onlarca kişinin yaralanmasına ve binlerce evin hasar görmesine sebebiyet verilmiştir.
Önemle belirtmemiz gerekir ki Şırnak Valiliğinin dayanmış olduğu yasa maddesi il valisine aynı maddede yazılı kimi durumlarda önleyici kolluk ödev,görev ve yetkisi çerçevesinde gerekli karar ve tedbirleri alma yetkisi vermektedir. Ancak anılan yasa “ sokağa çıkma yasağı” gibi belli bir yerleşim birimindeki tüm yurttaşların hak ve özgürlüklerini tümüyle kısıtlayabileceği ve somut olaya müteallik olmayan genel nitelikli tedbirler içeren bir yetki öngörmemektedir.
Şırnak Valiliğinin almış olduğu bu karar hem ilgili yasa maddesine hem de anayasaya aykırıdır. Zira Anayasanın 13. Maddesi temel hak ve özgürlüklerin ne şekilde sınırlanacağını ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Buna göre “ Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkelerine aykırı olamaz “ hükmüne yer verilmiştir. Yine anayasanın 23. Maddesinde bireysel seyahat özgürlüğüne yer verilmiş ve güvenceye bağlanmıştır. Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bir çok kararında özgürlüklerin “genel” nitelikte sınırlanmasının demokratik bir toplumun gereklerine ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu belirtilmiştir.
Sokağa çıkma yasağı gibi toplumun tüm fertlerinin özgürlüğünün kısıtlanmasına sebebiyet verecek temel hak ve hürriyetlerinin bu açıdan tümüyle kullanılmasının durdurulması, sadece ve sadece sıkıyönetim uygulamalarında ve olağanüstü hal rejimlerinde mümkündür. Dolayısıyla bu düzeyde bir yetkiye cevaz vermeyen 5442 sayılı yasanın 11/c maddesi uyarınca dava konusu işlem ile sokağa çıkma yasağı uygulamasına gidilmesi anayasal ve yasal hükümlerin ihlaline neden olduğu gerekçesiyle suç kapsamına girmektedir.
Sokağa çıkma yasağının 150000 nüfusu olan Cizre ilçesinin tamamında uygulanması, ilçeye giriş-çıkışların yasaklanması, bu kapsamda uluslar arası yol olan ve Türkiye ekonomisi açısından önemli bir ticaret yolu olan ipekyolunun kapalı olması nedeniyle bu uygulamanın ölçülü olmadığı açıktır. Dolayısıyla hukuka aykırı bu kararı veren Şırnak Valisi hakkında yasal işlem başlatılması bu açıdan büyük önem taşımaktadır.
Aynı şekilde anılan hukuka aykırı kararın Cizre ilçesinde fiili olarak uygulanmasını sağlayan ve bu konuda hukuka aykırı kararın tesis edilmesine olanak sağlayan Cizre kaymakamlığı hakkında da işlem başlatılması gerekmektedir.
Sokağa çıkma yasağının başladığı 04.09.2015 tarihinden bu yasağın kalktığı 12.09.2015 tarihine kadar çeşitli kamu binalarının tepelerine keskin nişancılar konuşlandırılmış, tüm sokaklar zırhlı devriyelerle kapatılmış, zırhlı araçlardan başta Nur mahallesi olmak üzere Cudi ve Yafes mahallelerinde de onlarca ev ve işyerleri ciddi hasarlar görmüştür. Gerek keskin nişancıların açmış oldukları ateş sonucu ve gerekse zırhlı araçların mahallelerdeki tüm evlere açmış oldukları silah ve top atışları neticesinde 21 vatandaşımız vefat etmiştir.
Vefat eden vatandaşlarımızın aileleriyle birebir yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde edinmiş olduğumuz izlenim ve ileriki aşamalarda sayın mahkemece yürütülecek olan soruşturmaya esas olmak üzere alınacak olan tanık beyanlarıyla da görevli tüm kolluk güçlerinin keyfi bir tutum içerisinde tüm sivil yurttaşlara yönelik ciddi bir saldırı yürütmüş olduğu açıkça anlaşılacaktır.
Verilmiş olan bu karar istinaden gerek makamınızca yürütülecek soruşturma ve gerekse bu süre içerisinde yaşanan hukuka aykırı yaklaşımlar nedeniyle görevli tüm kolluk güçleri hakkında da işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda gerek ulusal ve gerekse uluslararası medyaya da yansıdığı üzere tanık beyanları da nazara alınarak 04.09.2015 -12.09.2015 tarihleri arasında görevli bulunan tüm zırhlı araçların tespit edilmesi; bu araçlarda yer alan kamera görüntülerinin derhal istenerek gerekli incelemelerin yapılması ve kusuru bulunan kamu görevlileri hakkında yasal işlemlerin başlatılması gerekmektedir.
Hukuku toplum adına koruma ve kollama görevi baroların varlık nedenidir. Üyelerinin büyük kısmı Cizre ilçesinde ikamet eden avukatlardan oluşan baromuz da bu anlamda hep toplum adına ve hem de birebir üyelerinin de yaşamış olduğu bu hukuka aykırı işlemlerden dolayı ciddi anlamda zarar görmüştür. Dolayısıyla suçtan zarar gören kurum sıfatıyla bu başvuruyu yapma gereği hasıl olmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : Arz ve izah edilen ve yürütülecek soruşturma neticesinde ortaya çıkacak olan deliller karşısında öncelikle hukuka aykırı işlem tesis eden
1- Şırnak valisi Ali ihsan SU
2- Cizre kaymakamı Ahmet ADANUR
3- Hukuka aykırı olarak tesis edilen bu işleme istinaden ve yine hukuka aykırı olarak onlarca yurttaşın ölümüne sebebiyet veren 04.09.2015-12.09.2015 tarihlerinde görevli kolluk güçleri hakkında
Gerekli inceleme ve araştırmaların yapılarak haklarında kovuşturma açılmasını Şırnak Barosu adına saygıyla arz ve talep ederiz. 18.09.2015