BASINA VU KOMUOYUNA
Tarih: 20.11.2013 | Okunma Sayısı: 3198
 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

                       Türkiye'nin 1990’da imzalamış olduğu ve 191 ülke tarafından kabul edilmiş olan Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul etmişlerdir. Ayrıca çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini savunmuşlardır.

                        Türkiye’nin de imzaladığı bu sözleşmeye göre; Çocukları ilgilendiren konularda alınan kararlar, yapılan kanunlar ve devlet tarafından yapılan uygulamalar mutlak olarak çocukların yararları ve çıkarları dikkate alınarak yapılmalıdır. Çocuklar ailelerinin din, dil, ırk politik düşünce gibi ayrıcı özelliklerine bakılmaksızın sözü edilen bu haklara eşit olarak sahiptirler ve çocukların kendileri ile ilgili görüş ve düşüncelerini her şekilde özgürce açıklama hakları vardır.

                        Bizler Türkiye Cumhuriyeti devletini imzalamış olduğu ve imzalayarak yasalar üstü kabul ettiği bu anlaşmaya uymaya çağırıyoruz. Bu anlaşma gereği her Kürt çocuğunun ana dilinde eğitim alma hakkı vardır. Ana dilde eğitim her çocuğun doğuştan hakkıdır ve bu hakkı çocukların elinden almak en bariz insan hakları ihlalidir. Özellikle bu günlerde “Bölgemizde dershanelerin eğitime büyük katkı sağladığı” iddiasıyla dershane kampanyasına tutunanların ana dilinde eğitim almayan çocukların eğitimde hiçbir katkıyla başarıya ulaşamayacağını anlamaları gerekmektedir. 

 

                        Bölgemizde çocukların toplumsal gösterilerde, gözaltına alınırken ve gözaltı süresince uğradıkları şiddet barizdir. Terörle mücadele yasasından kaynaklı davalarda adil yargılanma yapılmayarak, koruyucu tedbirler uygulanmayarak haksız ve hukuka aykırı biçimde çocuklar çok uzun yıllar cezaevlerinde tutulmaktadırlar. Yargılama süresince eğitim başta olmak üzere sağlık ve güvenlik gibi temel hakları sekteye uğrayan çocukların tutuklu olarak yargılanmaları, Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’ye, Anayasa’ya, hukuk devleti ilkesine ve çocuk adalet sistemine aykırıdır. Sözleşme, kanunla muhalefet halindeki çocuklar için tutuklamanın ancak son çare olarak düşünülebileceğini söylemektedir.

                        Çocuklar kötü cezaevi koşullarında kalmaktadır. 2013 yılında birçok tutuklu çocuk kendi illerine çok uzak cezaevlerine nakledilmişlerdir. Birçok aile maddi sıkıntılar ve mesafe nedeniyle aylarca çocuklarını ziyarete gidememektedir. Çocuklar ailelerine en çok ihtiyaç duydukları dönemde ailelerinden uzaklaştırılarak ilerde yaşamlarında telafisi imkansız psikolojik tahrifatlar oluşturulmaktadır.

                      Kaldı ki birçok sivil toplum örgütü tarafından 2013 yılında açıklanan raporlardan da anlaşıldığı üzere çocuk cezaevlerinde insanlık dışı muameleler yaşanmaktadır. Çocukların infaz kurumlarında maruz kaldıkları hak ihlallerinin önlenmesi, tespiti ve sorumluların cezasız kalmaması için etkin hak arama ve bağımsız izleme mekanizmaları geliştirilmelidir. Öncelikle çocukların “çocuk” olduğu ve bu tür hak ihlallerinin çocukların yaşamında kalıcı ve telafisi çok zor izler bıraktığı unutulmamalıdır.

                       Türkiye tarafından imzalanmış olan uluslararası birçok insan hakları sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmediği ve halen insan haklarıyla bağdaşmayan uygulamaların sürdüğü anlaşılmaktadır. Ülkemiz de çocuk adalet sistemi uluslararası sözleşmelere uygun hale getirilememiştir.

 

                      Bölgemizde çocukların yönelebileceği sosyal ve kültürel herhangi bir alan olmadığından ve çocuklar sürekli bir şiddet ortamında büyüdüklerinden yıllar geçtikçe çocuklarda uyuşturucu madde kullanımı, hırsızlık, fuhuş vb suç oranları hızla artmaktadır.

                     Biz Şırnak Barosu olarak geleceğimizin teminatı dediğimiz çocuklarımızın özgür, eşit, kendine güvenen, adil ve dürüst birer birey olarak yetişmeleri için önlerindeki tüm engellerle mücadele edeceğimizi tüm halkımıza duyuruyoruz. 20.11.2013

 

                                                                                              Şırnak Barosu

                                                                                Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi
23.11.2024
AV. ABDULLAH FINDIK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.