BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 7.01.2014 | Okunma Sayısı: 2965

BASINA VE KAMUOYUNA

 

        Genel Kurmay Askeri Savcılığı 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunu’nun Hazırlık Soruşturması matlaplı 96. maddesine göre;

 

       TSK personelinin bahsi geçen TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdiklerini, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı kanaatine vararak takipsizlik kararı vermiştir.

  

 Sınırın sıfır noktasında 28.12.2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu meydana gelen saldırıda; 17’si çocuk olmak üzere toplam 34 insan yaşamını yitirmiştir Bu katliam 4 Cenevre sözleşmesini de ihlal etmiştir. 4 cenevre sözleşmesinin ortak maddesi olan 3.maddedeki şiddet sınırı aşılarak bu katliam yapılmıştır.

 

   Özellikle anayasanın 137. Maddesi bu açıdan önemlidir. Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde,

 

emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Askerî hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.

 

      Demekle askerin sorumluluğunun olmadığını, sorumluluğun emri veren kurum ve kişilerde olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bu nedenle takipsizlik kararında da geçen   “TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında” ifadesi önemlidir. Ve bu ifade Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği görevsizlik kararına karşı görevsizlik kararıdır. Askeri savcılığın kullandığı ifade yanlıştır. Askeri savcının eğer verilen emir icrası varsa dosyanın emri veren kişinin tespiti ile o kişiyi yargılamakla görevli olan ve YÜCE DİVAN olan Anayasa Mahkemesine ve dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermesi gerekmektedir.

 

      Katliamın başından beri dosya ya konulan gizlilik kararı bu emri veren kişiyi korumaya yöneliktir. Bu emri veren kurum veya kişilerin hiçbir sorumluluktan kaçamayacağını bu katliamın takipçisi olacağımızı kamuoyuna paylaşmak istiyoruz. 07.01.2014

  

 

 

                         ŞIRNAK BAROSU BAŞKANLIĞI
23.11.2024
AV. ABDULLAH FINDIK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.