BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 11.04.2022 | Okunma Sayısı: 587

                                                 BASINA VE KAMUOYUNA

 

10.04.2022 tarihinde Avukat Hakları Merkezi Başkanımız Av. Serkan Karakaş Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Destek Hizmetleri biriminde komiser olarak çalışmakta olan polis memuru tarafından kasıtlı bir biçimde yaralanmıştır. Meslektaşımız Şırnak Merkez Mezbahane Mevkiinde aracının arızalanması üzerine aracını emniyet şeridine çekmiş ve arızasını kontrol etmek üzere aracından inmiştir. Meslektaşımız aracının arızası ile meşgul iken anılan polis memuru meslektaşımızın aracını geçmiş daha sonra hızlı bir biçimde geri geri gelerek kendisine çarpmış ve çarpışma sonucu meslektaşımız iki araç arasında kalarak bacağında kırık meydana gelecek şekilde ağır yaralanmıştır. Kasıtlı ve bilinçli eylemi ile meslektaşımızı ağır şekilde yaralayan polis memuru fiili icra ettikten sonra olay mahallini terk etmiştir.

 

Olayın duyulması ve meslektaşlarımızın ihbarı üzerine olaya ilişkin hazırlık soruşturması başlatılmış ve avukat arkadaşlarımızın olağanüstü çabası neticesinde polis memuru gözaltına alınmıştır. Saldırıya uğrayan kişi, bir yargı mensubu avukat olmasına rağmen maalesef soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısına gün boyu ulaşmamız mümkün olmamıştır. Soruşturmanın objektif, hukuka uygun, etkin ve denetlenebilir bir şeffaflıkla ilerleyebilmesi ve delillerin bizatihi soruşturma makamınca toplanabilmesi için avukat arkadaşlarımızın ortaya koydukları çabaya maalesef nöbetçi soruşturma savcısı ortak olmamış ve gün boyu "istirahatinden" ödün vermemiştir. Olay mahallini gören Mobese Kamera Kayıtlarının tarafımıza verilmesi, şüpheli polis memurundan kan ve idrar örneklerinin alınması için maalesef avukat arkadaşlarımız defaatle Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü’nün kapısını aşındırmak zorunda kalmışlardır. Gün boyu Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ile Şırnak Devlet Hastanesi arasında mekik dokuyan avukat arkadaşlarımız olayı betimleyen tutanaklarla ve Şırnak İl Emniyet Müdürlüğüne yapmış oldukları yazılı taleplerle soruşturmanın doğru bir seyir ve istikamette ilerlemesini sağlamışlardır.

 

Polis Memurunun icra ettiği fiil kasten insan öldürmeye yönelik bilinçli bir eylem olmasına karşın soruşturma savcısının faili gözaltına alma yönünde iradesini ortaya koyması maalesef polis memurunun ifadesinin alınmasının ardından gerçekleşebilmiştir. Polis memurunun   "taksirle insan yaralama" suçunun şüphelisi olarak beyanı alındıktan ve olayı kasıtlı bir biçimde gerçekleştirdiğini ikrar ve kabul ettiğine dair itirafından sonra gözaltına alınması avukatlara olan "ön yargının" ne denli büyük olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Bu denli vahim ve insanın hayatına kast eden bir olayın yargının kurucu unsuru olan savunma makamını temsil eden bir meslektaşımıza yönelmiş olması hiç birimizin can güvenliğinin olmadığına delalet etmektedir. Avukatın can güvenliğinin olmadığı yerde vatandaşın, yurttaşın can güvenliğinden bahsedebilmek mümkün değildir. Zira avukat hak arama hürriyeti ve bilincinin yegane öznesi, yurttaşın kamusal alandaki sesi ve yurttaşın vekaleten sözcüsüdür.

 

Ceza soruşturmalarının nihai amacı hukuka uygun delil ve vasıtalarla maddi gerçeğe ulaşmak ve toplumun adalet beklentisine cevap vermek olmalıdır. Bu itibarla hukuksuzluğu doğuran eylem kimden ve nereden gelirse gelsin, failin kimliğine bakılmaksızın soruşturma makamları objektif bir soruşturma yürütmek ve delilleri ilk elden toplamak zorundadır. Soruşturma etkin, hızlı ve tarafların denetleyebileceği açıklıkta olmalıdır. Şırnak Barosu olarak bütün aleniyetiyle,(delil, belge, beyan ve kayıtlarla) varlığını ortaya koyan ve meslektaşımızın hayatına kast etme teşebbüsünde bulduğunu ikrar ve itiraf eden şüpheli polis memurunun tutuklanması için gereğinin yapılmasını ve soruşturmanın tüm yönleriyle aydınlanmasını talep ediyoruz.

 

Şunu iyi biliyoruz ki! Bu olay avukatlara ve mesleğimize yönelik ilk saldırı olmadığı gibi, anladığımız kadarıyla son saldırı da olmayacaktır. Bu olay sıradan ve münferit bir kaza olmadığı gibi, tesadüfen gerçekleşen bir olay da değildir.

 

Görevi başında gaipten aldığı sesli komutlarla hareket ederek insanların hayatına kast etmekte beis görmeyen bir polis memurunun bu psişik ruh hali ile görev yapması toplum için hayati risk ve tehlike barındırmaktadır. Buradan içişleri Bakanlığına da açıkça çağrıda bulunarak polis memurunun derhal görevden el çektirilmesi gerektiğine vurgu yapıyoruz.

 

Bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki; bir avukata, üstelik görevi Avukata yönelik her türlü hak ihlallerine karşı, Avukatlık mesleğini ve Avukatları savunmak olan, mesleki saygınlığın korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapan Avukat Hakları Merkezimizin başkanına yönelik bu tutumu kabul etmemiz mümkün değildir. 

 

Şırnak Barosu olarak öncelikle meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, soruşturma sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve failin gerekli cezayı alabilmesi için olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz. 11.04.2022

22.11.2024
AV. ABDULLAH FINDIK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.