BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 3.05.2021 | Okunma Sayısı: 1169

BASINA VE KAMUOYUNA

03 Mayıs 2021

2021 yılının ilk günlerinden itibaren; maden ocakları tarafından doğaya salınan kömür atıklarının Nerdüş Deresi’ni kirletmesi  ile görünürlük kazanan çevresel- ekolojik problemler, bugün itibariyle tüm Şırnak kamuoyunu ilgilendiren kapsamlı sorunlara dönüşmüş durumdadır. Şırnak Baro Yönetimi olarak 16 Nisan 2021 tarihinde yapmış olduğumuz basın açıklaması ile maden ocaklarının yasal, bilimsel ve teknik mevzuata uygun işletilememesinin doğa üzerinde oluşturduğu tahribata dikkat çekmiş ve tahribatın haklı sosyal-toplumsal tepkilere sebebiyet verdiğine işaret etmiştik.

Geçen süre zarfında, Baro Yönetimi olarak Şırnak halkının maden ocaklarının varlığı konusunda neler düşündüğü ve ocak işletmeleri ile bağlantılı sorunların çözümü için hangi taleplerde bulunduklarına ilişkin bir saha çalışması yapmayı uygun gördük. Saha çalışmamız neticesinde ortaya çıkan verilerin kısa bir genel değerlendirmesini ve Şırnak halkının müşterek taleplerini Şırnak kamuoyu ile paylaşıyoruz.

 

Nerdüş Deresi’nin Kirletilmesinin Etkileri ve Nedenleri Hakkında 18 Nisan – 28 Nisan Tarihleri Arasında Yapılan Saha Çalışmasının Özeti ve Çözüm Odaklı Talepler

 Maden ocaklarından çıkarılan kömür atıklarının Nerdüş Deresi’ni kirletmesine gösterilen tepkilerin her geçen gün giderek arttığı, yerel ve ulusal basına konu olacak kadar kamuoyunda yer bulmaya başladığı gözden kaçırılmamalıdır. Mevcut ekolojik problemin toplumun farklı kesimleri tarafından sahiplenilmesi, üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir husustur. 1979 yılından günümüze kadar Şırnak maden ocaklarında kömür üretimi yapılmasına rağmen, kömür üretimi niçin bugün çevresel-ekolojik bir tahribata zemin hazırlamaktadır? Başka bir deyişle; 40 yılı aşkın bir süredir yaşadıkları coğrafyada kömür üretiminin yapılmasına tanıklık eden ya da bu üretim sürecinin bir parçası olan insanların bugün kömür üretiminden doğan ekolojik sorunlara karşı şiddetli tepkiler vermelerinin sebepleri nelerdir?

 Güncel sorunları anlayabilmek adına tasarlanan bu araştırma sorusu eşliğinde yaptığımız saha çalışmasında Şırnak halkından aldığımız geri-dönüşler oldukça bilgilendirici ve ön-açıcı olmuştur. Çalışma esnasında fark edilen ilk durum; Nerdüş Deresi üzerinden yürütülen tartışmaların sadece bir çevre tahribatı meselesi olmadığı, ayrıca ekonomik ve sosyal yönlerinin de olduğudur. Fakat öne çıkarılan her üç konuyu da önceleyen, sorunların arka planını kavrayabilmek açısından oldukça önemli olan Şırnak maden ocaklarının zaman içerisinde özelleştirmeler ve el-değiştirmeler vesilesi ile yaşadığı tarihsel dönüşümdür. Şırnak toplumunun üç döneme ayırdığı bu tarihsel süreci kısaca özetleyecek olursak;

 

 

I. ve II. Dönemler

 

Güncel çevresel problemlere ilişkin yapılan değerlendirmelerde Şırnak halkının neredeyse tamamının vurguladığı bir cümle var: ‘Eskiden böyle değildi. Her şey, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) Şırnak’taki maden ocaklarını özelleştirmesi kararı ile başladı.’ Bu kararın ardından, 1979 yılından beri TKİ himayesinde olan maden ocakları 26.03.2002 tarihinde Şırnak Valiliği İl Özel İdaresi’nin denetimine bırakıldı. O tarihten 2013 yılına kadar, Şırnak’taki maden ocakları valilik tarafından rödovans (kiralama) sözleşmesi usulü ile ihale edilerek işletilmektedir. 2013 yılına kadar devam eden bu dönem, maden ocaklarının TKİ yönetiminde olduğu ilk döneme göre daha kötüdür.

 

Geçiş Dönemi

 

2013 yılından sonra maden ocakları ile bağlantılı gelişmelerin oldukça farklılaştığı ve giderek daha sistematik bir hal aldığı görülmektedir. Bu tarihten itibaren büyük bir değişim yaşanmıştır. Değişimin somut haline tekabül eden ilk gelişme, termik santrallerin kurulmasıdır. Karadeniz Enerji tarafından 1999 yılında Silopi’de inşa edilen termik santrale ek olarak, 2013 yılında Cudi Dağı’nın Silopi’ye bakan kısmında Ciner Enerji’ye ait bir termik santral daha faaliyete geçmiştir. Yine aynı zaman dilimi içinde, Global Enerji tarafından Cudi Dağı’nın Şırnak’a bakan kısmında il merkezine 10 km. uzaklıkta inşa edilmek istenen bir termik santral projesi daha vardır. Termik santrallerin yakıt ihtiyacının karşılanması için ise Şırnak maden ocaklarından çıkarılacak olan güçlü kükürt oranına sahip asfaltit kömürüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yüzden, mevcut maden ocaklarının kapasitelerinin üzerinde bir üretim gücü ile oldukça hızlı ve sürekli çalışan bir mantıkla işletilmesi gerekmektedir.

III. Dönem

Bu tarihten günümüze kadar olan zaman dilimi, Şırnak toplumu tarafından üçüncü dönem olarak adlandırılmaktadır. Zira; toplumun ağırlıklı bir kısmı ‘üçüncü dönemden sonra maden ocaklarının giderek önüne geçilemez ekolojik ve toplumsal sorunların kaynağı olduğunu’ ifade etmiştir. Özellikle; ‘Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın daha önceki dönemlere göre daha modern teknik ve araçlar ile kömür üretimi yaptığını, fakat bu çabanın toplumun yararına olmak yerine termik santrallerin ihtiyacını karşılamak ve üretimden elde edilecek kâr oranını arttırmak için olduğu’ vurgulanmaktadır. Öte yandan; güçlü bir sermaye birikimi ile sahaya müdahil olan Kömür İşletimleri Ortaklığı üçüncü dönem süresince, kademeli olarak diğer ocak işletmelerini satın alarak kendi bünyesine katmış ve Şırnak kömür piyasasının yaklaşık %70’lik kısmını elinde bulundurmaya başlamıştır. Yine bu süre zarfı içinde, Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın ‘yeni maden ocaklarının açılması ya da ruhsat temini gibi bürokratik işlerin çözümü konusunda yetkili bir adres konumunda olduğu’ belirtilmiştir.

 Kısaca özetlemeye çalıştığımız Şırnak maden ocaklarının tarihsel dönüşüm süreci iki temel sonucu ortaya çıkarmıştır. İlki; TKİ’nin sahadan çekilmesi ile birlikte başlayan özelleştirme süreci, Şırnak halkının aleyhine olan bir dizi gelişmenin başlangıç noktasıdır. İkinci ise; üçüncü dönem olarak adlandırılan süreçte, Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın kömür piyasasında tekelleştiği ve Şırnak toplumunun etkisiz eleman durumunda olduğudur. Bu tarihsel arka plan üzerinden şekillenen ve üçüncü dönem içinde gerçekleşen Nerdüş Deresi’nin kirletilmesi sorunu, daha önce de belirtildiği üzere, Şırnak halkı üzerinde 3 farklı (çevresel – ekonomik – sosyal) etki yaratmıştır. Saha çalışması esnasında derlediğimiz bilgilerin ışığında kısaca bu etkileri özetleyecek olursak;

 

ÇEVRESEL ETKİLER

 

Kömür İşletimleri Ortaklığı’na bağlı kömür ocaklarının sebep olduğu Nerdüş Deresi’nin kirletilmesi sorununa yönelik Şırnak halkının verdiği ilk tepki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gereken ‘atık suyun denetimi’ uygulamasının neden yapılmadığı hususundadır. Denetimsizliğin sadece atık su konusunda değil, maden ocaklarının sebep olduğu tüm ekolojik ve çevresel problemlerde temel çelişkilerden biri olduğu vurgulanmıştır. Bu konu bağlamında; kömür üretiminin sağlıklı ve emniyetli bir şekilde yapılabilmesi için gerekli koşulların varlığını denetlemesi gereken MİGEM’in Şırnak maden ocaklarını konusunda efektif çalışmaması örnek gösterilmiştir. Nerdüş Deresi’nin kirletilmesinin ise sadece bir derenin varlığı ile alakalı olmadığı vurgulanmıştır. Bu durum aynı zamanda; dereye bağlanan kolların kuruması, dere suyu ile temas içinden olan bitki topluluklarının ve hayvan gruplarının zarar görmesi, kitlesel balık ölümleri, tarım arazilerinin sulanamaması, yine dere etrafındaki bağ / bahçelerin  – yeşil / piknik alanlarının kuruması, dere etrafından bulunan ormanlık alanların tahribi, hava kirliliği ve nihayetinde dereden içme suyunu temin edemeyen insanların gündelik ihtiyaçlarını karşılayamamasına sebep olmaktadır.

 

EKONOMİK ETKİLER

 

Nerdüş deresinin kirletilmesi ekonomik açıdan dere suyu ile bağlantılı olan tarım ve hayvancılık sektörlerine zarar vermektedir. Lakin Şırnak toplumunun öne çıkardığı ekonomik etkiler, daha çok derenin kirlenmesine sebep olan Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın kömür piyasasında yarattığı tekelleşmenin etkileri üzerine olmuştur. Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın kömür stoklarını kendi lehine kullanarak kömür fiyatlarında oynamalar yaptığı belirtilmiştir. Böylelikle kömür piyasasında spekülasyonlar meydan gelirken küçük / orta ölçekli kömür üreticilerinin ve kömür tüccarlarının ciddi maddi kayıplar yaşadığı vurgulanmıştır. Şırnak maden ocaklarından çıkarılan kömürün yüzde 70’lik kısmını yöneten Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın çıkarılan kömürlerin taşınması noktasında kendisine bağlı taşımacılık şirketlerine iş vermesi ile Şırnaklı nakliye firmalarının ve nakliyecilerin işsiz kaldığı gözlemlenmiştir. Şırnak’taki iş kollarının ve yatırım seçeneklerinin kısıtlı olduğu ve bu kısıtlılık içinde maden ocakları işletmelerinin oldukça kıymetli ekonomik varlıklar olduğu açıktır. Kömür İşletimleri Ortaklığı’nın maden ocakları alanında tekelleşmesi Şırnak’ın ekonomik olarak bir şirkete bağımlı hale gelmesine, toplum açısından ekonomik daralmaya ve bununla birlikte ön-görülemeyecek sosyal problemlere sebep olabilir.

 

SOSYAL ETKİLER

 

Nerdüş Deresi’nin kirletilmesi ile bağlantılı ortaya çıkan sosyal etkilerin içinden en fazla dillendirilen, derenin varlığına zarar vermek ile toplumsal hafızaya zarar vermenin eş değerde olduğudur. Öte yandan; yine maden ocakları ile bağlantılı olarak yol üstündeki kömür stoklarının varlığı sıklıkla dile getirilen konulardan biri olmuştur. Bu stoklar yüzünden birçok ailenin evinin toz ve pislik içinde olduğu, Özel Neo Lisesi’nin duvarlarının simsiyah oluşundan kaynaklı öğrencilerin okula gidemiyor oluşu ve nefes alma konusunda yaşananlar sorunlarla bağlantılı olarak çeşitli akciğer hastalıklarının görülmeye başlandığı belirtilmiştir. Son olarak, mevcut ekolojik sorunların giderek artması ve bunlarla ekonomik sorunların yol açtığı yoksulluk oranın artması ile birlikte kentin birçok açıdan artık yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacağı ve bu yüzden farklı şehirlere göçlerin başlayabileceği gözlemlenmiştir.

 

GENEL DEĞERLENDİRME

 

Nerdüş Deresi’nin kirletilmesi göstermiştir ki; kömür sadece Co2 salınımı yaparak enerji sağlayan bir yeraltı kaynağı değildir. Kömür ocaklarının olduğu bölgelerde, kömür gündelik hayatın normlarına etki eden ve uzun vadede çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlara neden olabilecek potansiyelde olan bir kaynaktır. Kömürün üretim ve tüketim süreçlerinin sürdürülebilir ve doğaya en az zarar verecek şekilde tasarlanmadığı her durumda oldukça ağır ve birbiriyle iç-içe geçmiş sorunlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Ne yazık ki  bugün Şırnak’ta, tüm teknolojik imkanların adeta seferber edilmesi ile maden ocaklarından kömür çıkarılmakta ve ‘benden sonrası tufan’ mantığı ile yapılan bu çalışmaların kömür üretimini katbekat arttırdığı fakat aynı hızla doğaya ve topluma verilen zararın da katlanarak artmakta olduğunu görülmektedir. Sadece Silopi Termik Santrali’ne 2021 yılı içinde verilecek kömür miktarının 600 bin ton olduğu göz önünde bulundurulduğunda, kömürün üretim ve tüketim hacmi ve bununla bağlantılı olarak ortaya çıkacak olası ekolojik ve toplumsal sorunlar varlığı üzerinden yeniden düşünülmelidir. Çünkü ekosistem bir bütündür ve var olan yeraltı kaynakları ile ekolojik bir temelde yaşamayı öğrenerek sürdürebilir bir hayat ortaya çıkarmak zorundayız.

 

 

 

Nerdüş Deresi’nin kirletilmesine sebep olan kömürün çıkarılmakta olduğu Şırnak maden ocaklarının tarihsel dönüşüm süreci göstermiştir ki; güncel sorunların kaynakları çok boyutludur ve yine çözüm dinamikleri çok taraflıdır. Bu yüzden; kısa süreli bir saha çalışması ile oluşturulan bu çalışmanın, sorunların çözümü noktasında bir yol haritası olabilmesini ve nicel analizlerle güçlendirilmiş çok daha kapsamlı bir  Çevre Raporu’nun hazırlanmasına vesile olmasını umuyoruz. Şırnak Baro Yönetimi olarak sözcüsü olmaya ve her durumda haklarını korumaya çalıştığımız Şırnak halkının spesifik olarak Nerdüş Deresi, genel anlamda Şırnak maden ocakları ile bağlantılı güncel sorunların çözümü noktasında dile getirdiği talepleri Şırnak kamuoyu ile paylaşacağız. Toplumun öne çıkardığı taleplerin, güncel sorunların muhatabı olan taraflarca bir ön-müzakere ve diyalog tartışması eşliğinde ele alınması gerektiğini hatırlatmak isteriz. Nerdüş Deresi’nin kirletilmesi ve maden ocaklarının işletilmesi ile bağlantılı olarak ortaya çıkan güncel çevresel-ekolojik ve toplumsal sorunların çözümü noktasında Şırnak halkının müşterek talepleri olan önerileri şu şekilde özetlemek mümkündür :

 Güncel Ekolojik ve Toplumsal Sorunların Çözümü Noktasında Şırnak Toplumunun Ortaklaştığı Talepler

1. Nerdüş Deresi’ne akıtılan kömür-atık suyunun temizlenmesi, Dere’nin iyileştirilmesi ve profesyonel bir ekip gözetiminde düzenli olarak denetlenmesi.

2. Son 4 yıllık süre zarfında bağ-bahçe-arazi sahibi olanların kömür atıkları yüzünden uğradığı zararlarının alanında uzman kişilerden oluşacak bir hasar-tespit komisyonu tarafından belirlenmesi ve belirlenen hasarın kanun yollarına müracaat edilmesine mahal verilmeden tazmin edilmesi

3. Şırnak maden ocakları işletmelerinin hafriyat yeri yaptıkları alanlara her sene ağaç dikmeleri ve böylelikle ilgili alanın çevreye geri kazandırılması

4. Yerel kömür tüccarlarından ve şirketlerden oluşan bir komisyonun kurulması, bu komisyon tarafından belirlenecek kömürün yıllık birim fiyatının tespiti ile yıl içinde yaşanan veya yaşanabilecek spekülasyonların önüne geçilmesi.

5. Köylere ve yerleşim alanlarına yakın noktalarda ve yol üstlerinde birikmiş kömür stoklarının kaldırılarak su kaynaklarından ve tarım arazilerinden uzak, hem insan hem hayvan sağlına etki etmeyecek alanlara taşınması.

6. Üretilen kömürün taşınması sürecinde Kömür İşletimleri Ortaklığı’na ait nakliye araçları ile Şırnak Taşıyıcılar Kooperatifi’nin parçası olan nakliye araçlarının birlikte çalışması

 

                                                                                             Şırnak Barosu Yönetim Kurulu Adına

                                                                                                   Av. Rojhat DİLSİZ

23.11.2024
AV. ABDULLAH FINDIK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.