8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNDE;
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı 8 Mart 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak kabul edilmektedir. Aradan geçen 151 yılda kadınlar eşitlik mücadelelerini arttırarak sürdürmüşlerdir. Her ülkede farklı farklı sebeplerle kadınlara karşı ayrımcılık uygulanmaktadır. Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
Türkiye Kadına karşı Her Türlü ayrımcılığın önlenmesi uluslararası sözleşmesine (CEDAW) imza atarak pozitif ayrımcılığı kabul etmiştir. Ancak mevcut yasalardaki olumsuzlukları düzeltmek bir tarafa, Anayasa’da mevcut 10. maddede düzenlenen “ kadınlar ve erkekler eşittir” ilkesine ek olarak yapılan değişiklik “kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi korunmayı gerektiren kesimler için alınan tedbirler eşitlik ilkesine aykırı yorumlanamaz” denilerek kadınlar, korunmayı gerektiren bir kesim olarak tanımlanmıştır. Erkek egemen iktidarların kadınlara karşı uyguladığı ayrımcılık bu madde ile kendisini göstermiştir. Sosyal sigortalar ve sağlık yasasında da kadın ve erkeğin emeklilik yaşı ile kız çocuklarla erkek çocukların yetim maaşı alma yaşları eşitlenmeye çalışılmaktadır. Doğum izni ücreti düşürülmekte ve emzirme yardımı süresi kısaltılmaya çalışılmaktadır. Bu durum kadın açısından güvenlik değil, sosyal güvensizliktir. Kadın ücretli mesaisi dışında bütün hayatı boyunca ücretsiz olarak evde de çalıştığından çifte mesaisinin karşılığı olarak erkeklerden daha erken yaşta emekli olma hakkı tanınmalı, kadın erkek arasında çalışma hayatında fırsat eşitliği olmadığından yetim aylığı konusunda kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Siyasal alanda kadın temsilini arttırmak için, siyasi partiler yasasında değişiklik yapılarak %40 kadın kotası konulmalıdır. Kadınları temsilen meclise giren kadınlarımız da, erkek gibi düşünmeyi bırakıp kadın olduklarını unutmamalıdırlar.
Artık kadınlarımız, iradeleri dışında meydana gelen savaşlar için gözyaşı dökmesin, evlatlarını, kocalarını, kardeşlerini bu savaşlara kurban vermesin, ana dillerini özgürce konuşabilsin, başlarındaki örtüyle kimse uğraşmasın, küçük yaşta zorla evlendirilmesin, tacize uğramasın… Kadınlarımızın sessiz çığlığına ses olalım…
154 yıl önce verdikleri emek mücadelesi ile bugünümüze ışık tutan kahraman kadın işçileri şükranla anıyor, elde ettiği hakları sonuna kadar koruyup, geliştireceği inancıyla, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyoruz. 08.03.2011
Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu